20 Haziran 2009 Cumartesi

Zaman zaman...zaman zaman... Ah o zaman...

Fikret Kızılok'u da anmadan geçmek istemedim bugün. Özellikle de bu şarkısını. Zaman denen göreceli kavramı düşünürken ve bir başlık ararken geldi aklıma bu şarkısı. Düşündüm de zaman uçuyor gibi, haftaları buraya kaydettikçe daha geçen gün yazmamış mıydım demeye başladım. Öte yandan ne zaman bebeğin hareketlerini hissedeceğim ya da cinsiyetini ne zaman öğreneceğim sorularına takılınca zaman kıpırdamıyor gibi...

Kendime not: Yıldız tozuna bu şarkıları mutlaka öğretmeli , sağlam bir müzik altyapısı oluşturulmalı... Zaten bana çekerse müzik kulağı garanti. Müzikle ilgilenmesini ne kadar isterim! Birkaç yıl önce Ekin 7- 8 yaşlarındayken yazlıkta arkadaşlarıyla sevdikleri şarkıcılardan birer şarkı söylüyorlarmış. O zaman herkes Tarkan, Yonca Evcimik vs. söylemiş. Bizimki ise "Ezginin Günlüğü"nden bir şarkı söylemiş. "Bir kuş konsa badi parmağımaaaa...." diye. "Anne kimse tanımıyordu onları." dediğinde nedense elimde olmadan gururlanmıştım. Bu ebeveynlerin "Benim çocuğum süper, harika, extraordinary. Herkesten farklı" saplantısı nedir ya! Sanırı
m bizim için unique olan bir varlığın herkes için de öyle olmasını istiyoruz.Şimdi bu ego değil de nedir! Neyse...

Gelelim bizim extraordinary bıdığa. Bugün 11 haftalık oldu yıldız tozu. Ya gerçekten baş döndüren bir hızla büyüyor. Okuduğum siteye göre şu anda 4 cm'e yaklaştı. Bebeğin tüm organları artık neredeyse son şeklini almış durumda. yakında ellerini yumruk yapıp, açıp kapayabilecek. Damağında minik dişlerinin kökleri beliriyor ve kemiklerinin bazıları sertleşmeye başladı. Bir süredir etrafa tekmeler savuruyor, genleşiyor ve sürekli bir hareket halinde. Kitaplara göre bunlar henüz istemsiz hareketler, yani beynin kontrolünde değil. Ama hareketleri o kadar uyumlu ki su balesi yapar gibi görünüyor- muş! Ah keşke görebilsem :) Hareketleri hissetmeme daha epeyce zaman var. Ha bir de diyaframı geliştiği için sık sık hıçkırıyor zavallıcık! Şu anda yıldız tozu bir incir kadar. İnsan bu muazzam büyüme karşısında şaşkına dönüyor doğrusu. neyse çok övdüm yıldız tozunu. Tık tık tık tahtalara vuralım maşallah! Büyüyecek tabii canım, işi ne :P Ben asıl İngiltere dönüşünü çok merak ediyorum. Kimbilir ne kadar büyümüş olacak. Zaten döner dönmez 3lü test yapılacak. Bu 2li 3lü test mevzuları da canımı sıkıyor ya neyse! Bana kalsa hiç birini istemem ama bu fazla cesurca olurdu. Daha iyisi testleri yaptırıp disregard etmek galiba :)Geçenlerde bir annenin doğum öyküsünü okudum - evet şimdiden - ve çok güzel bir şey söyledi çok iyi giden ve şanslı olduğunu düşündüğü doğumuyla ilgili:
"I think God had more faith in me than I had in him." dedi.
Çok etkiledi bu söz beni...Bence hamile kadınların da biraz hem kendilerinin hem de bebeklerinin sorrumluluğunu almaları gerekiyor. Yani doktor ne derse o değil. Benim bedenim bu ve benim bebeğim. Bazı şeylerde benim kararım geçerli olabilmeli. Ve bundan kastettiğim odamın özel olup olmaması ya da ne renk hasta önlüğü giyecek olduğum değil :ppp Evet evet, burayı da karıştır yıldız tozunun annesi, burada bir revolüsyon yap, online miting düzenle. Bu konuşmaları daha sonra hepten yok etmek gerekecek. Yıldız tozu görmeden en azından. Bakalım yıldız tozu ileri de büyüyüp de delifişek bir genç olduğunda "Evet yavrum, tabii çık sokaklara, fikirlerini bağıra bağıra söyle." diyebilecek miyim !!! Bilmiyorum ki yandaki şu minnacık beynin içinde kimbilir ne düşünceler dolaşıyor olacak. Yıldız tozu her şey olabilir, önünde sonsuz seçenek var. Ama benim onun için istediğim en önemli şey, huzurlu ve mutlu bir birey olması. Gerisi hep ayrıntı! Herneyse, yukarıdaki konu ile ilgili olarak daha sonra yazacağım.

Hiç yorum yok: