30 Temmuz 2009 Perşembe

Don't Cry for me Argentina..



Bugün yıldız tozu annesinin arkadaşlarıyla birlikte bir İtalyan restoranına gitti ve kursun bitişini ve annesinin kurduğu yeni arkadaşlıkları kutladılar. Spagetti Bonoforo'mu ne şimdi hatırlayamadığım bir spagetti yedim ve bir de ortaya karışık peynir ve et tabağı. Ya canım çok salam jambon falan istiyor ve de gayet güzel yiyorum ama ödüm patlıyor. Yemeli mi yememeli mi yoksa hiç düşünmemeli mi ama ben yiyemezsem mutlu olmam ki :)

Çok eğlenceli bir ortam vardı akşam dönüşte yağmur altında Evita'dan Don't cry for me Argentina'yı söyledik evlere dağılmadan önce. Yandaki resimde bu akşamdan bir görüntü var, yıldız tozunu saklamışım, içgüdüsel mi acaba? Aşağıda soldaki resmi ben çektim ve çektiğim resmi de çok beğendim :) Yemekteki atmosferi çok güzel yansıtıyor...Ben şarap içmedim tabii, uslu uslu su içtim ama bir kadehten de bir şey olmazdı aslında...
Yarın Canterbury'den ayrılıp Hampshire'a Yıldızhan'lara geçiyorum. Gelip beni alacaklar. Çok iyi oldu bu, buraya gelirken çok zorlanmıştım bavulu taşırken Sağolsunlar bana büyük bir kolaylık olacak, ayrıca neredeyse on yıldır görmedim Yıldızhan'ı ve ailesini. Yıldız tozu ve ben gezmeye devam yani :) Kurstan bir gün erken ayrılacağım, arkadaşlarımı özleyeceğim çok tatlı insanlar hepside... Umarım haberleşmeye devam ederiz. Genelde hep öyle denir ama...

Yıldız tozu ve annesi işte böyle işlerle meşguller. Annesinin sağı solu pek belli değil. Bazen çok neşeli oluyor bazen yıldız tozu için kaygılanıyor. Yok efendim neden sadece bir kez hareket etti, karnım küçülüyor mu? Küçülüyorsa neden? Hememn internetten benimle aynı haftada olan kadınların göbek resimlerine bakmalıyım ve daha neler neler.. Hani ben çok sakin ve rahat olacaktım? İnsan hormonlarıyla savaşamıyor galiba...İçinde bulunduğun ruh halini seçemiyorsun. Bana çok zor geliyor bu.

Neyse bırakayım bunları da yıldız tozunun 17. haftasında neler oluyor ona bakalım. Efendim izlediğim siteye göre yıldız tozu şu anda büyük bir şalgam kadarmış. Pek de sevimli bir sebze değil ama baş -popo arası 18- 20 cm'e ulaştı. Böyle söyleyince daha kolay hayal edebiliyorum büyüklüğünü. İskeleti artık kıkırdak dokudan kemiğe dönmeye başladı. Belki de bu yüzden hareketleri hep bu haftadan sonra daha net hissediliyor bebeklerin. Ayrıca yıldız tozunun yaşamsal uzantısı göbek kornonu da kalınlaşıyor ve güçleniyor. Sindirim sistemi çalışmaya başladı. Amniyon sıvısını yutuyor ve bu sıvı tüm sindirim sistemini dolaşıyor. Ölü deri vb. bazı artıklar kalın bağırsaklarında birikmeye başladı. Yıldız tozu doğduğunda bu birikinti (mekonyum) koyu yeşil yapışkan bir madde olarak bağırsaklarından atılacak. Ayrıca ter bezleri de oluşmaya başladı. Yıldız tozunun yaşıtları aşağıdaki gibi görünüyor. Artık dış görünüşte çok büyük değişiklikler görünmüyor tabii çünkü büyük değişiklikler tamamandı artık büyüme evresindeyiz. Aşağıdaki 4 boyutlu görüntüye her baktığımda şaşırıyorum. Daha çok küçük olduğu için yıldız tozunun daha şimdiden bildiğimiz bir bebek gibi görünmesi beni şaşırtıyor. Bu tabii ki temsili bir görüntü ve yakında eve döndüğümde kendi bebeğimizin nasıl görüneceğini merakla bekliyorum ama biliyorum ki şu anda o kadar kaygılıyım ki sadece kalp atışlarını duysam dünyalara bedel olacak bu. Şu sıralar tek yaptığım kaygılanmak galiba...


Hiç yorum yok: