19 Ekim 2009 Pazartesi

Annem yanımda olsun,Bana bişey olmaz...

Pınar süt reklam cıngılı bu :) Ama bana çok dokunaklı geliyor. Artık İmge'den dolayı mı Ekin'den dolayı mı bilmiyorum. Gerçekten de her ikisine karşı da nasıl bir korumacılık geliştirmekteyim, inanılmaz. Ekin orada diye yüreğim titriyor, İmge ise hala içim de ama ona birşey olacak diye de yüreğim titriyor. Bir yerde okumuştum, insan anne olunca kalbinin kendi bedeni dışında atmasının nasıl bir duygu olduğunu anlıyor - ya da bu anlamda bir şeydi... Gerçekten de bu kadar çarpıntıya nasıl dayanıyor bu yürekler hiç bilmiyorum :)

Kızım pıt pıt minik hareketlerle büyüyor. Geçen gün düşündüm de gebeliğin en güzel şeyi bebeğin hareketleri...En çok bunu özleyeceğim. Hatta doğum yapınca bebeğimi özleyeceğimi bile düşündüm geçen gün. Onu kucaklamayı ne kadar çok özlüyorsam, ondan ayrılmayı da o kadar istemiyorum. Dediğim gibi, annelik tuhaf bir şey...

İmge'miz artık 28 haftalık oldu. Yani officially 7 aylık. Artık 3. trimester'dayız. Kızım çok akıllı, hiç beni üzmeden koskoca 2 trimester devirdik, bakalım finali de bu kadar güzel yapacak mı annesine. Umarım öyle olur.

Geçenlerde doktora gittik. Her şey çok güzel ama sıpa yine ancak elini ayağını gösterdi. Yüzünü dönmedi bir türlü ki bir resim alalım. Doktorumuz dizkapağından aşağısını yakalayabildi ve şimdi buzdolabındaki resim koleksiyonuma bir de bacak ve ayak eklendi. Ama öyle şirin ki...Aynı benimkilere benziyor - gerçekten! Hiç de ufak tefek bir bebek değilmiş, doktorumuz öyle söyledi. Hatta 40 numara giyer belki dedim de önce yok dedi sonra ölçtü ayak tabanını ve bana hak verdi :) Kızımız şu anda bir çin lahanası kadar oldu.

Doğumu Ankara'da düşündüğümüzü söyledim. O da bana HRS hastanesinden söz etti ama daha kesin konuşmadık.Ben bu arada zaten 30 Ekim için Medicana'dan randevu aldım. Normal doğum olacaksa ben o kadar endişelenmiyorum ama sezaryen olacaksa tabii ki doktor faktörü önemli. Gerçi benim doktorum doktordan doktora çok az fark olduğunu söyledi yani bu da o kadar abartılacak bir konu değilmiş. Bunu bir de doğum yaklaşınca bana sor :)

İmge'nin odası ve bebek şekeri konusuna taktım şu sıralar. Deli gibi nette onları araştırıyorum, karşılaştırıyorum fiyat bakıyorum vs. bebek şekeri diye bir ton şey var ama ben özel bir sunum olsun istediğim için saatlerimi harcamaktayım bu işe. Babası keşke bu saatlerini doktora çalışmana ayırsan modunda ama bu kadar ccili bicili şey varken doktora tezini kim ne yapsın :) Benim beğendiklerimin fiyatları astronomik, tanesi 7 TL falan şeklinde diğerleri ise İmge için fazlasıyla sıradan...:)))) Ne de olsa minik bir prenses o, kolay mı! Tabii ki neye karar verdi crafty person ben? Kendim yapacağım! Ama hangisinden yapacağıma karar veremediğim için 2 tane ayrı ayrı hediye vereceğiz kızımı görmeye gelenlere. Bir tanesi tohum. Kızımı görenler, ayrılırken yanlarında minik bir paket içinde karışık çiçek tohumuyla ayrılacaklar. Doğum ocak ayında olacağına göre tohumları 2-3 ay sonra ektiklerinde aynı kızım gibi büyüyen çiçekler olacak herkesin bahçesinde ya da balkonunda... Yandaki gibi güzel bir çanta ya da pakete koyup vermeyi düşünüyorum, tabii içine bir de nasıl ekileceği bilgisini falan da ekleyeceğim ki, kızımın çiçekleri güzel büyüsün. Tohum siparişlerini verdim bile. Sadece paketin yapımı kaldı. Ona da bir türlü karar veremiyorum ama en zorlanmadan yapacağım sanırım yandaki gibi bir şey. Bu arada kızım sayesinde scrapbooking ne demekmiş onu da öğrendim. Anı defteri, fotograf albümü, günlük karışımı olan bu defterleri insanlar süslüyorlar ve içine hayatlarıyla ilgili şeyler yazıyorlar, çok hoş gerçekten ve bu amaçla dünya kadar muhteşem kırtasiye malzemesi hazırlanmış durumda. Ben de paketleri bu şekilde süsleyeceğim.

Hiç yorum yok: