23 Ekim 2009 Cuma

Sen kalbimin mehtabısın, güneşisin...

Kızım 29 haftalık oldu. Eylül ayında çektirdiğim resimlere bakıyorum da o kadar farklı ki göbeğim şimdi... Gerçekten de hızlı büyüyor bebeğim. Şu anda kızım bir süs kabağı kadarmış. Yahu bu site de daha güzel meyve-sebzelere benzetemiyor mu bebekleri! Hayret bir şey. Kızımın kasları ve akciğerleri gelişmeye devam ediyor hala. beyninde gelişmekte olan milyarlarca sinir hücresi nedeniyle her gün biraz daha büyüyen beynine yer açmak için başı da büyüyor. Tabii bütün bu büyümeyi desteklemek için benim de bol bol vitamin, mineral ve folik asit almam gerekiyor. Ben çocukluğumdan beri hap yutamam. Hasta olmak oldum olası tam bir işkence olmuştur. Doktora gittiğimizde hep şurup versiyonlarını talep ederim ilaçların ama gebelik vitaminlerinin şurup versiyonu yok ne yazık ki. Ne kadar nefret etsem ve zorlansam da kızımın hatırına gün aşırı vitamin alıyorum. Belki de artık her gün almak gerekir, doktoruma bir sorayım. Bu trimesterda bebek günde ortalama 250 miligram kalsiyuma ihtiyaç duyuyormuş kemikleri için. Benimse süt ve yoğurtla falan hiç aram yok. Biraz daha zorlamam lazım kendimi. Kızımın ve benim son resimlerinden bir tane ekliyorum aşağıya. Bu resimde kızımla beraber turşu kuruyorduk. Sevdiğim resimlerimizden biri. Bir de anne karnında İmge'nin nasıl durduğu var altta. Çok şirin yaaaaaa :)

22 Ekim 2009 Perşembe

Kızımın çiçekleri

Bu şarkı ne mi? Şöyle: dosyamdaki şarkılardan fal tuttum, bu çıktı ne yapayım :) Zaten yakında Ankara'ya gidiyorum bağlama uygun oldu :)

Gelelim kızımın çiçeklerine, hem güzel görünsünler hem de bakımı kolay bahçe çiçekleri olsun istedim. İnsanlar bakamayıp da hepsini kurutur, çürütürse çok üzülürüm. İşte İmge'nin çiçekleri: Tüm tohumlar Hollanda ve Fransa'danmış. Ben satanın yalancısıyım. Sayın İmge Evliyaçelebioğlu'na uygun bir olay tabii. Kızımın gezmediği yer kalmadı anne karnında ne de olsa :)

1- Pembe Sardunya: İmge'de onun gibi uzun ömürlü olsun diye. Pembe sardunya çok yıllık bir bitki, bir kere ekiliyor sonra her sene yeniden çiçekleniyor.


2- Sardunya: İmge'de onun gibi alçakgönüllü olsun, insanlara zahmet, eziyet vermesin ve yine uzun ömürlü olsun diye...Sardunya her yerde büyüyen, herkesin sevdiği, balkonda da bahçede de aynı keyifle yeşeren bir çiçek.

3-İberya çiçeği: İmge'de onun gibi çıtı pıtı ve güzel olsun diye.


4- Aslanağzı (Foxglove): İmge'de onun gibi neşeli, renkli ve oyuncu olsun diye. Küçükken renkli kısımlarını koparır oynardık. Gerçekten de aslan gibi ağzını açıp kapıyor gibi gelirdi...
5- Petunya: Onun gibi evcimen ve güzel kokulu olsun, beklenmedik bir anda insanları şaşırtsın, üretken olsun diye. Petunya hiç ondan umulmayacak kadar güzel kokar ve yaz boyunca sürekli çiçek açar. Çiçeklerinin biri solar, bir bakarsın alttan yenisi çıkmış bile...İmge'de çabuk vazgeçen biri olmasın diye...


6- Papatya: İmge'de aynı papatyalar gibi insanların karşısına ummadıkları yerlerde çıksın ve onları mutlu etsin, insanlara büyüklenmesin, çok sevilsin diye...


Birkaç çiçeği daha var kızımın ama onların güzel resimlerini bulamadığım için koymuyorum buraya. Dediğim gibi yetiştirmesi, bakması kolay çiçekler bunlar. İstiyorum ki, kızım büyüdükçe sevdiklerimin saksılarında, pencere pervazlarında, balkonlarında da kızımın çiçekleri büyüsün :)

Twisted Nerve - Kill Bill

Neden mi bu şarkı? Çünkü bu sıralar obsessive compulsive haller içindeyim. Konu mu ne? Konu İmge'nin bebek şekerleri. Evet evet, konu sadece bu, ve ben dün gece yatakta koca göbeğimle sağa sola dönerken uyumak için gözümü ne kadar sıkı yumarsam yumayım, gözümün önünden farklı bebek şekeri tasarımları akmaktaydı. Eğer bir gün aklı yitirirsem olacağım hastalık bu: obsessive compulsive. Türkçesi ne ki bunun acaba, takıntılı zorlama falan sanırım. Tam benlik. İmge'nin babası benim bu hallerimi büyük bir sukunetle ve ibretlik bir manzaraya bakar gibi izlemekte. Son günlerde kendini spora falan verdi. Evde benimle kalıp da takıntılı zorlamalarımdan nasibini almamak için sanırım :)

Kızım sayesinde artık yeni hobilerim var: fimo hamurundan figür yapımı mesela, ve ayrıca ahşap boyama, keçe işi... Hobi sitelerinden çıkmaz oldum. Orjinal olacak efendim kızımın şekeri o kadar :P Ya aslında konu orjinalite değil. Ben zaten hediye alıp verme davranışını önemseyen biriyim. Benim sevgimi gösterme biçimim bu. Birine "I care about you" deme yöntemim...Bu da sanırım hem İmge'yi hem de o mutlu günü benimle paylaşacak olan sevdiklerimi care etme biçimimi yansıtacağından bu kadar taktım bu meseleye. Her neyse amannnnn taktımsa taktım! I am pregnant, what's your excuse?

İki tane anı vereceğiz kızımla sizlere sevgili okuyucular: Birincisi geçen günkü postta yazdığım gibi tohumlar,2.si de minik kare bir kutu için de şekerler ve tabii ki kutuyu benim fimo figürlerim süsleyecek!!!!!! Artık benim yeteneğime kalmış durumdasınız :) bakalım...fimo hamurlarımı, boncuklarımı ısmarladım bile. 29 Ekim'de Ankara'ya gittiğimde diğer malzemelerimi de aldım mı tamamdır.

Projelerime örnekler:

Birinci alternatif, tohumlar için. O boyutta kartondan kutu ya da çanta yapmak beni aşacak gibi görünüyor. Dün evde denedim hiç biri birşeye benzemedi. O nedenle açık kısmından kurdeleyle bağlanmış bir kartın iç yüzüne iliştireceğim tohum poşetlerini. Tabii tohumlar şeffaf poşetlerde olacak ve içinde nasıl ekileceği, bakılacağı yazılı olacak. Her ayrıntı düşünüldü! Boşuna mı uykusuzum kaç gündür :ppppp

Dış kısmında ise
örneğin aşağıdaki gibi süslemeler yapmayı düşünüyorum, keçe ile ya da kumaş parçalarıyla, scrapbooking kağıtlarıyla, düğmelerle vs. olabilir.Aşağıdaki şu sevimli hayvanları ise ahşap boyama tekniğinde olduğu gibi renkli çıktı alıp, dekupaj tutkalıyla - evet jargonu da öğrendim bu arada, çok havalı oluyor dekupaj demek :PPPPP - tutturuyorsunuz istediğiniz yüzeye. Sonra üzerinden bir kat vernik, tamamdır! :) En sağda görünenler ise şekilli delgeçler ve kağıt üzerinde desen yapan aletler. Yaaa neler neler var! bir bulaşmaya gör. Ben zaten oldum olası crafty bir insandım. Şimdi hepten gözüm döndü. İmge'nin babası hala bana umutsuzca yazmam gereken doktora tezimi ve yazmazsam mezun olamayacağım makaleyi hatırlatadursun.....:P






Efendim, ikinci projemiz ise minik karton kutuların içinde şeker ikramları. Bu kutuların üzeri de kurdele, keçe, ya da fimo figürleriyle süslü olacak. Aklımdaki -becerebilirsem- fimo figürlerini ve diğer süsleme fikirlerini aşağıya ekliyorum.




Fimo, (aslında Fimo markanın adı, malzemenin adı polimer kil) okuduğum anladığım kadarıyla muhteşem bir şey. Alıp şekil veriliyor, sonra 100 derecelik evdeki fırında 30 dakika tutuyorsunuz tamam! Neyse şimdi böyle anlattığıma bakmamak lazım. fFmo hamurlarım gelsin, bakalım gerçekten de öyle mi göreceğiz. Her durumda kendi yaptıklarımı da buraya koyacağım. Tabii ki yukarıdakiler kadar olmayacaktır ama ben daha az iddialı da olsa kendi yaptıklarımı sunmak isterim. Aşağıda almayı düşündüğüm kutular var, üzerindeki süsleri beğenmediğim için ben kutuları sade olarak sipariş verdim. üstlerini anlattığım gibi ben süsleyeceğim.


Bir sonraki postta kızımın çiçeklerini yazacağım (tohumları gittigidiyor'dan aldım, hepsi de çok güzeller.)

19 Ekim 2009 Pazartesi

Annem yanımda olsun,Bana bişey olmaz...

Pınar süt reklam cıngılı bu :) Ama bana çok dokunaklı geliyor. Artık İmge'den dolayı mı Ekin'den dolayı mı bilmiyorum. Gerçekten de her ikisine karşı da nasıl bir korumacılık geliştirmekteyim, inanılmaz. Ekin orada diye yüreğim titriyor, İmge ise hala içim de ama ona birşey olacak diye de yüreğim titriyor. Bir yerde okumuştum, insan anne olunca kalbinin kendi bedeni dışında atmasının nasıl bir duygu olduğunu anlıyor - ya da bu anlamda bir şeydi... Gerçekten de bu kadar çarpıntıya nasıl dayanıyor bu yürekler hiç bilmiyorum :)

Kızım pıt pıt minik hareketlerle büyüyor. Geçen gün düşündüm de gebeliğin en güzel şeyi bebeğin hareketleri...En çok bunu özleyeceğim. Hatta doğum yapınca bebeğimi özleyeceğimi bile düşündüm geçen gün. Onu kucaklamayı ne kadar çok özlüyorsam, ondan ayrılmayı da o kadar istemiyorum. Dediğim gibi, annelik tuhaf bir şey...

İmge'miz artık 28 haftalık oldu. Yani officially 7 aylık. Artık 3. trimester'dayız. Kızım çok akıllı, hiç beni üzmeden koskoca 2 trimester devirdik, bakalım finali de bu kadar güzel yapacak mı annesine. Umarım öyle olur.

Geçenlerde doktora gittik. Her şey çok güzel ama sıpa yine ancak elini ayağını gösterdi. Yüzünü dönmedi bir türlü ki bir resim alalım. Doktorumuz dizkapağından aşağısını yakalayabildi ve şimdi buzdolabındaki resim koleksiyonuma bir de bacak ve ayak eklendi. Ama öyle şirin ki...Aynı benimkilere benziyor - gerçekten! Hiç de ufak tefek bir bebek değilmiş, doktorumuz öyle söyledi. Hatta 40 numara giyer belki dedim de önce yok dedi sonra ölçtü ayak tabanını ve bana hak verdi :) Kızımız şu anda bir çin lahanası kadar oldu.

Doğumu Ankara'da düşündüğümüzü söyledim. O da bana HRS hastanesinden söz etti ama daha kesin konuşmadık.Ben bu arada zaten 30 Ekim için Medicana'dan randevu aldım. Normal doğum olacaksa ben o kadar endişelenmiyorum ama sezaryen olacaksa tabii ki doktor faktörü önemli. Gerçi benim doktorum doktordan doktora çok az fark olduğunu söyledi yani bu da o kadar abartılacak bir konu değilmiş. Bunu bir de doğum yaklaşınca bana sor :)

İmge'nin odası ve bebek şekeri konusuna taktım şu sıralar. Deli gibi nette onları araştırıyorum, karşılaştırıyorum fiyat bakıyorum vs. bebek şekeri diye bir ton şey var ama ben özel bir sunum olsun istediğim için saatlerimi harcamaktayım bu işe. Babası keşke bu saatlerini doktora çalışmana ayırsan modunda ama bu kadar ccili bicili şey varken doktora tezini kim ne yapsın :) Benim beğendiklerimin fiyatları astronomik, tanesi 7 TL falan şeklinde diğerleri ise İmge için fazlasıyla sıradan...:)))) Ne de olsa minik bir prenses o, kolay mı! Tabii ki neye karar verdi crafty person ben? Kendim yapacağım! Ama hangisinden yapacağıma karar veremediğim için 2 tane ayrı ayrı hediye vereceğiz kızımı görmeye gelenlere. Bir tanesi tohum. Kızımı görenler, ayrılırken yanlarında minik bir paket içinde karışık çiçek tohumuyla ayrılacaklar. Doğum ocak ayında olacağına göre tohumları 2-3 ay sonra ektiklerinde aynı kızım gibi büyüyen çiçekler olacak herkesin bahçesinde ya da balkonunda... Yandaki gibi güzel bir çanta ya da pakete koyup vermeyi düşünüyorum, tabii içine bir de nasıl ekileceği bilgisini falan da ekleyeceğim ki, kızımın çiçekleri güzel büyüsün. Tohum siparişlerini verdim bile. Sadece paketin yapımı kaldı. Ona da bir türlü karar veremiyorum ama en zorlanmadan yapacağım sanırım yandaki gibi bir şey. Bu arada kızım sayesinde scrapbooking ne demekmiş onu da öğrendim. Anı defteri, fotograf albümü, günlük karışımı olan bu defterleri insanlar süslüyorlar ve içine hayatlarıyla ilgili şeyler yazıyorlar, çok hoş gerçekten ve bu amaçla dünya kadar muhteşem kırtasiye malzemesi hazırlanmış durumda. Ben de paketleri bu şekilde süsleyeceğim.